Mesajlar Etiketlendi ‘Halk kütüphaneleri’

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü tarafından TOBB Kreatif Endüstriler Meclisi, Ankara Kalkınma Ajansı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK Akademi) ve Sosyal İnovasyon Ajansı ile iş birliğinde Kütüphanecilik Fikir Maratonu (Ideathon) düzenlendi.

Türkiye’de kütüphanecilik alanında gerçekleştirilen bu ilk fikir maratonunun amacı 21. yüzyılın bilgi gereksinimlerine uygun olarak tasarlanmış, teknolojiye dayalı, yenileşimci (inovatif, yenilikçi), kapsayıcı ve sürdürülebilir kütüphanecilik fikirlerini ortaya çıkarmaktı. Organizasyonun temelde iki ana hedefi var. İlki geliştirilen fikirleri halk kütüphanesi hizmet yelpazesine dahil edebilmek ikincisi ise birer girişim örneği olan fikirlere yatırımcı desteği bulabilmek.

Kütüphanecilik Fikir Maratonu’na “Bilgi Teknolojileri”, “Dezavantajlı Grupların Bilgi Gereksinimleri ve Erişilebilirlik”, “Geleneksel Kütüphane Hizmetlerinde Yeni Yaklaşımlar” ve “Yaşam Boyu Öğrenme ve Sargın Eğitimin Desteklenmesi” kategorilerinde 100’ün üzerinde başvuru yapıldı. Gerçekleştirilen ön değerlendirme sonucu 10 takım Ankara’da yapılan final etabına davet edildi.  

TOBB İkiz Kuleler Sosyal Tesisleri’nde 11-12 Aralık 2023 tarihlerinde düzenlenen final etabında yarışmacı takımlar, 2 gün ve 1 gece boyunca fikir maratonu mentör grubu ile beraber çalıştılar. Mentörler takımlara, fikirlerini optimum seviyeye çıkarabilmeleri ve sunumlarını güçlendirmeleri için destek oldular. Bu destek fikir alışverişi biçiminde gerçekleşti.

12 Aralık 2023 Salı günü, öğleden sonra jüri oturumu başladı. Takımlar jüri ve izleyiciler önünde final sunumlarını gerçekleştirdiler. Jüri, takımların sunduğu fikirleri belirli değerlendirme kriterlerine göre puanladı. Ve nihayetinde Kütüphanecilik Fikir Maratonu’nda “Kütüphaneler için Sürdürülebilir Yeşil Ekosistem Modeli” fikriyle “Yerelden Yeşile Kütüphane” takımı birincilik; “Okutan” adlı fikirleriyle yine “Okutan” takımı ikincilik; “Atölyem Kütüphane” fikriyle “Dolmayan Kumbara” adlı takım da üçüncülük ödülüne değer bulundu. Ayrıca “Çanakkale Gezici Kütüphane” takımının “Gezici Online 1.0″ fikri ile “Kütüphaneciler 5.0” takımı da “Kamu Kaynaklı Yayınlar Veri Tabanı: Kamu Kaynaklarına Verimli Erişim ve Milli Kültür Hafızasının Güçlendirilmesi Projesi” fikri mansiyonla ödüllendirildi.   

Kütüphane kurmak ve işletmek oldukça maliyetli bir iştir. Kütüphanecilik çok pahalı bir yatırım alanıdır. Yeni binaların inşa edilmesi, mevcut binaların iyileştirilmesi, kütüphane iç mekanlarının donatılması, elektrik, su, doğalgaz, internet vb altyapı ihtiyaçlarının kesintisiz sağlanması, bilgi teknolojileri ile ilgili donanımların sağlanması, bilgi kaynaklarının satın alınması, işleri yürütecek personelin istihdam edilmesi gibi yurt çapındaki hizmetlerin sürekliliğini sağlamak için tahsis edilen ödenekler sıradan insanlar için baş döndürücü miktarlardadır. Bu yüzden halka ücretsiz hizmet veren kütüphaneler kamu tarafından finanse edilirler. Dolayısıyla tüm bu maliyetin karşısında hem toplumda hem de toplum adına karar veren makamlarda bir beklenti oluşur.

Mesleki çabaları kütüphane finansmanı bağlamında değerlendirmek biz kütüphaneciler için bir mesleki sorumluluktur aynı zamanda. Sorumluluğumuzun bilincinde olmalıyız. İşimizi bu gerçeğin farkında olarak yapmalıyız. Beklentileri karşılamak adına nitelikli bilgi hizmetler tasarlayabilmeli ve halka sunabilmeliyiz. Halkın da aynı zamanda kütüphane kurumunun ardındaki bu devasa finansal aktivitelerin bilincinde olmasını sağlamalıyız. Aksi durumda kütüphanelere yapılan yatırım arzu edilen seviyeye asla ulaşamayacağı gibi zamanla azalacaktır. Diğer yandan bu beklentileri karşılamayı hedeflemiş başka mesleklerin, yapıların ya da sektörlerinin gölgesinde kalmak kaçınılmaz olacaktır.

Kütüphanelerde istihdamın gerekçesi kütüphanecileri sosyo-ekonomik olarak desteklemek değil yapılan bu devasa yatırımlar karşısında yukarıda değinilen toplumsal beklentinin karşılanmasıdır. Hobi kütüphaneciliği belki aile arasında yapılabilir ama kamuda kütüphanecilik profesyonel bir zemine dayalı olarak sürdürülmelidir.  

Cumhuriyet’in 100. Yılında Türk Kütüphaneciliği Sempozyumu Türk Kütüphaneciler Derneği sahipliğinde 4-7 Ekim 2023 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde gerçekleştirildi. Sempozyumda Cumhuriyet dönemi kütüphanecilik gelişmeleri ayrıntılı bir biçimde değerlendirildi. 2 açılış konferansı, 11 oturumda toplam 43 bilimsel bildiri ve 7 poster sunumu yapıldı. Yaklaşık 900 katılımcı ile gerçekleştirilen etkinlikte bilimsel toplantıların yanı sıra meslektaşlar arası yoğun bir informal iletişim gerçekleşti.

Bu kapsamda Cumhuriyet’in 100. yılında Türk kütüphaneciliğinin göstermiş olduğu gelişim çizgisine ilişkin kişisel görüşlerimi değerlendirmelerinize sunmak istiyorum.  

Türkiye’de kütüphanecilik, Cumhuriyet’in birinci 100 yılı içinde büyük bir gelişim gösterdi ve toplumun eğitim, kültür ve bilim gereksinimlerinin karşılanması yolunda çok önemli bir misyon üstlendi. Bunu da kısmen başardı. 100 yıllı süreçte kütüphaneler, eğitim kurumları, kültür merkezleri ve kültürel miras arşivi olarak topluma hizmet etmeye devam ettiler. Günümüzde de bilgiye erişimi kolaylaştırmak ve okuma kültürünü teşvik etmek için önemli bir araç olmaya devam ediyor.  

Sempozyum boyunca yetkin isimler tarafından birçok önemli gelişme dile getirildi. Türk kütüphaneciliğinin gelişimi ve evrimi açısından en önemlisi olduklarına düşündüğüm konular şunlar:

  1. Milli Kütüphane’nin kurulması ve geliştirilmesi, Türk kütüphaneciliği için hem merkezi bir otorite kurum oluşturulması hem de Türkiye basılı kültürel mirasın derlenmesi ve korunmasının sağlanması açısından önemli bir adımdır. Milli Kütüphane, kuruluşundan itibaren Türkiye’nin milli belleğini korumak ve erişilebilir kılmak amacıyla önemli bir misyon üstlendi. Bu misyonu destekleyecek diğer gelişmelerin ortaya çıkmasına da neden oldu. Örneğin gerekli insan kaynağının sağlanabilmesi için kütüphanecilik bölümlerinin kurulmasını tetikledi ya da teknik hizmetler alanında otorite kurum olabilme yolundaki adımlar niteleme hizmetlerini geliştirdi.  
  2. Türkiye’de kütüphanecilik eğitimi veren bölümlerin kurulması ve kütüphanecilik alanında uzman yetiştirmek için çaba harcanması, kütüphanecilik mesleğinin kalitesini artırdı. 20 yüzyılda Türkiye’de yetişen duayen kütüphanecilerimizin mesleğe katkıları muazzamdır.  Modern kütüphaneciliğimiz kahramanlar bugünkü kütüphaneciliğimizin temellerini sabırla, bin bir zahmetle ve adım adım kurguladılar.  
  3. Türk Kütüphaneciler Derneği’nin 1949 yılında kurulması, kütüphanecilerin kendilerini bir cemiyet olarak görmelerini sağladı. Onları ortak bir mesleki ülkü etrafında bütünleştirdi.   Derneğin kurulmasıyla kütüphanecilerin mesleki bilgi ve becerileri ile mesleki savunuculuk bilinci yükseldi.  
  4. 1952 yılından itibaren yayın hayatına başlayan Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni ilk mesleki dergimiz olup kesintisiz yayınlanmaya devam ediyor. 1987 yılında Türk Kütüphaneciliği adını alan dergi üzerinden Türk Kütüphaneciliği’nin 70 yıllık macerasını gözlemleme şansına hâlâ sahibiz.
  5. Kütüphaneciler tarafından kurgulanan ve 1949 yılından itibaren kutlanan gelen Kütüphane Haftaları, kütüphanelerin toplum içindeki rolünü vurgulaması, kitap okuma alışkanlığını teşvik etmesi ve okuma kültürünü yaygınlaştırması açılarından çok uzun süre önemini kaybetmeden hayatta kalmayı başarmış önemli bir girişimdir.   

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında Türk Kütüphaneciliği’nin başarısı, kütüphanelerin toplumun değişen ihtiyaçlarına uyum sağlaması ve kapsayıcı bir şekilde bilgiye erişimi teşvik etmeleriyle yakından ilişkili olacak. Bunun için Türk kütüphaneciliğinde karar alıcılar şu hususlara önem vermek zorunda.

  1. Dijitalleşme ve Teknoloji: Kütüphaneler, dijital koleksiyonlarını ve çevrimiçi hizmetlerini genişletmeye devam ederek teknolojik gelişmelere ayak uydurmalı. Elektronik kaynakların sağlanması ve kullanıcıların bu kaynaklara erişimini kolaylaştırmak, kütüphanelerin önemli bir rol oynamasını sağlar.
  2. Eğitim ve Kütüphane Hizmetleri: Kütüphaneler, eğitim kurumları ve toplumun bilgi ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla hizmet sunmalı. Öğrencilerin bilgi becerilerini geliştirmek, bilgiye erişimde yardımcı olmak ve okuma alışkanlığını teşvik etmek için kütüphaneler eğitim programlarına odaklanabilir.
  3. Kütüphane Standartları ve Kalite: Kütüphane hizmetlerinin kalitesini artırmak için ulusal standartlar geliştirilmeli mevzuat sürekli güncellenmeli.
  4. Toplumsal Katılım: Kütüphaneler, toplumsal katılımı artırmak için çeşitli etkinlikler ve programlar düzenlemeye devam etmeli. Kitap okuma etkinlikleri, seminerler, sergiler ve diğer etkinliklerle toplumun kütüphanelere olan ilgisini artırabilirler.
  5. Kütüphane Kampanyaları ve Tanıtım: Kütüphaneler, hizmetlerini ve kaynaklarını tanıtmak için etkili kampanyalar düzenlemeli. Toplumun kütüphanelerin sağladığı faydaları daha iyi anlamalarını teşvik etmeli.
  6. Kültürel Mirasın Korunması: Kütüphaneler, Türkiye’nin kültürel mirasını koruma görevini asla göz ardı etmemeli. Özellikle nadir ve önemli eserlerin korunması, kataloglanması ve erişilebilir hale getirilmesi büyük bir öneme sahip.
  7. İş birlikleri: Kütüphaneler, diğer kurumlar, kütüphane dernekleri, eğitim kurumları ve yerel yönetimlerle iş birlikleri kurmaya ve kaynaklarını paylaşmaya devam etmeli bu hizmetlerini genişletmeli.
  8. Kütüphane Yönetimi ve Personel Yetkinliği: Kütüphane yönetimi ve personel yetkinliği, kütüphanelerin etkin bir şekilde çalışabilmesi için büyük öneme sahip. Kütüphane profesyonelleri, değişen gereksinimlere ve teknolojilere uyum sağlayacak şekilde sürekli eğitim almalı.
  9. Kütüphane Finansmanı: Kütüphanecilik ucuz bir sektör değildir. Kütüphanelerin sürdürülebilirliği için yeterli finansman sağlamak kritik bir meseledir. Kamu ve özel sektörden kaynakların ayrılması ve kütüphanelerin bütçelerinin desteklenmesi gerekiyor.
  10. Erişilebilirlik ve Engellilere Duyarlılık: Kütüphaneler, engelli bireyler için erişilebilir olmalı. Dijital ve fiziksel kaynaklara erişimi kolaylaştırmak için önlemler alınmalı.
  11. Kütüphane Bina ve Altyapıları: Fiziksel kütüphane binaları, rahat ve modern bir ortam sunmalıdır. Altyapılar güncel teknolojiye uygun olmalı ve kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap verebilmeli.
  12. Yerel Kültür ve İhtiyaçlara Uyum: Kütüphaneler, bulundukları toplumun kültürel ihtiyaçlarını yansıtan koleksiyonlara sahip olmalı ve yerel toplumun gereksinimlerini karşılamak için esneklik göstermeli.
  13. Bilgi Gizliliği ve Güvenliği: Kütüphaneler, kullanıcıların bilgi gizliliğini ve güvenliğini korumalı. Kişisel bilgilerin korunması ve güvenli erişim sağlanmalı.
  14. Veri Yönetimi ve Analitiği: Kütüphaneler, veri yönetimi ve analitik araçları kullanarak kullanıcı ihtiyaçlarını daha iyi anlamalı ve hizmetlerini bu bilgilere dayalı olarak geliştirmeli.
  15. Değişen Okuma Alışkanlıkları: Dijital medyanın artan kullanımıyla birlikte okuma alışkanlıkları da değişiyor. Kütüphaneler, bu değişen alışkanlıklara uygun olarak e-kitaplar, sesli kitaplar ve dijital içeriklere daha fazla odaklanmalı.

Dünyadaki kütüphane gelişmelerine bakıldığında dijitalleşme, iş birlikleri, ağ kurma, yaratıcı alanlar oluşturma, verileri analiz etme ve yönetme, topluluk odaklı hizmetler sunma konularına ağırlık verilmeye başlandı. Diğer bir deyişle dünya genelinde kütüphaneler, fiziksel koleksiyonlarının yanı sıra dijital koleksiyonlarını da genişletiyor. E-kitaplar, sesli kitaplar ve dijital arşivler popüler hale geliyor. Ülke sınırlarını aşan iş birlikleri ve ağlar kuruyor. Bu sayede kaynaklar ve deneyimler paylaşılıyor, küresel ölçekte daha geniş erişim sağlanıyor. Kütüphaneler sadece kitapların saklandığı mekanlar olmaktan çıkıyor. Yaratıcı alanlar, koçluk hizmetleri, sanat atölyeleri ve etkinlikler sunuyor. Kütüphanelerin kullanıcı ihtiyaçlarını daha iyi anlamaları için verileri analiz edip bu sayede hizmetleri özelleştirilebiliyor. Kütüphaneler, yerel toplumların ihtiyaçlarına daha fazla odaklanıyor. Eğitim, istihdam destekleri ve toplumsal hizmetler sunma konusunda aktif rol oynuyorlar.

Dünyadaki kütüphanelerle Türkiye’deki kütüphaneler arasında bazı benzer eğilimler görülse de her iki taraf da kendine özgün gereksinimlere yanıt veriyor. Türkiye’deki kütüphaneler, yerel kültür ve toplum ihtiyaçlarına daha fazla odaklanma eğilimindeyken, dünya genelinde kütüphaneler, küresel ölçekte erişim ve iş birlikleri konularına ağırlık veriyor. İş birlikleri ve bilgi paylaşımı, kütüphanelerin daha etkili hale gelmesine katkı sağlayan önemli bir faktör.

Her kütüphane için koşullar farklı olabilir. Dolayısıyla evrensel gelişmeleri göz ardı etmeden belirli bir bölgenin veya toplumun ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş çözümlere odaklanmak gerekiyor. Bu değerlendirmeler zaman içinde değişebilir, çünkü teknoloji ve toplumun ihtiyaçları sürekli olarak gelişiyor.

Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü kütüphanecilik ve yayımcılık hizmetlerine ve diğer içeriklere erişmek için aşağıdaki linkler kullanılabilir.

Erişim Adresiİçerik
https://kygm.ktb.gov.tr/  Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün resmi web sitesi  
https://ekygm.gov.tr/  Yayın Standartları ve Derleme Bilgi Sistemi (ISBN-ISSN Başvurusu) Materyal Sağlama ve Satın Alma Bilgi Sistemi  
http://www.earsiv.gov.tr/  Kütüphane Yönetim Otomasyonu Etkinlikler İstatistikler TEDA Publisher Registration  
http://earsiv.gov.tr/kutuphane-listesi.aspx  Kütüphane listesi  
http://koha.ekutuphane.gov.tr/  KOHA katalog tarama  
https://ekitap.ktb.gov.tr/  e-kitaplar  
https://konusankitaplik.mkutup.gov.tr/  Konuşan Kitaplık  
https://kutuphanedeyim.org/  Etkin kütüphane  
http://www.kutuphanemcepte.org/  Sesli kitaplar  
http://www.toplukatalog.gov.tr/  Ulusal Toplu Katalog TO-KAT  
http://www.millikutuphane.gov.tr/  Milli Kütüphane  
https://kasif.mkutup.gov.tr/  Milli Kütüphane katalog tarama  

Bilgi evleri, sosyal belediyecilik anlayışı doğrultusunda semt veya mahalle bazında kurulmuş, ilk ve orta öğretim çağındaki çocukların örgün eğitimlerini desteklemeyi, okuma ve kütüphane kültürü edinmelerini, bilgi okuryazarlığı becerilerini geliştirmeyi amaçlayan, uzman eğitimciler ile bilgi ve belge yöneticileri gözetiminde eğitsel, teknolojik, sanatsal ve kültürel etkinliklerin gerçekleştirildiği bilgi ve öğrenme merkezleridir.

Bilgi evleri genelde kütüphanelere ve diğer kültürel eğitsel merkezlere ulaşma zorluğunu aşabilmek için semt ve mahallelerde kurulmuşlardır. Kütüphanelere göre daha küçük yapıda olmalarına rağmen daha etkili hizmet verebilmektedirler.

Türk Kütüphaneciliği Dergisi’nde yayınlanan bu araştırmanın tam metine erişmek için aşağıdaki linki tıklayınız.

Karadeniz, Ş. (2017). Yeni bir bilgi ve öğrenme merkezi olarak bilgi evleri. Türk Kütüphaneciliği, 31 (1), 90-104.

Bilgi evleri bilişim olanaklarından yeterince yararlanamayan üyelerinin bilgi okuryazarlığı becerilerin geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. Böylece toplumun farklı kesimleri arasında var olan sayısal bölünmenin azaltılması konusunda da oldukça önemli bir işlev üstlenmiştir.

Öğrencilerin boş zamanlarını veya eğlenceye yönelik zamanlarını sağlıksız ve kontrolsüz ortamlar yerine bilgi evinde geçirmeleri; çocukların kişisel gelişimlerinin yanı sıra kültürel ve sosyal hayatlarının da gelişmesine yardımcı olmaktadır.

Bilgi evleri çeşitli etkinliklerle kullanıcı sorununu aşmış görünmektedir. Ancak, bilgi evi sayısı bu ilgi karşısında yetersizdir.

Bilgi evlerini kullanan öğrencilerin eğitim sorumluluğunu yüklenmiş olan bilgi evi personelinin niteliği konusunda henüz akademik araştırma yapılmamıştır. Çünkü; öğretmenlerin üstlenmiş oldukları öğretme faaliyetlerini yerine getirebilmesinde öncelikle bilgi okuryazarlığı becerilerine sahip olması gerekmektedir. Doğru yönlendirme doğru niteliğe sahip personel tarafından gerçekleştirilebilir. Bu bilgi okuryazarlığı becerileri kütüphaneciler tarafından karşılanabilir.

Bilgi evlerinin işleyiş ve amaçlar açısından halk kütüphanelerine rakip olabileceği düşünülebilir. Bu kapsamında elde edilen bulgular açısından şu genel değerlendirmeler yapılabilir:

  • Bilgi evlerinde öğrencilere Milli Eğitim Bakanlığı kökenli öğretmenler nezaret etmektedir. Üyelere uzman kontrolünde ders çalışma olanağı sağlanmaktadır. Halk kütüphaneleri ise, temelde örgün eğitimi değil yaşam boyu eğitimi desteklemektedir. Örgün eğitim kısmı olarak, öğrencilere ders çalışma olanağı ve eğitimi destekleyecek bilgi kaynaklarını sağlayarak destek verebilir.
  • Bilgi evlerinde genelde ilkokul ve ortaokul öğrencileri kayıt olabilmektedir. Oysa halk kütüphaneleri, herhangi bir kısıtlama olmaksızın toplumdaki herkesin kullanımına açıktır.
  • Bilgi evleri siyasi iradenin yönlendirmesiyle yerel yönetimler tarafından hayata geçirilmiştir. Yani belediye başkanlarının bu hizmeti bir görev olarak addetmeleri nedeniyle konuya özel ilgileri olmuştur. Toplumsal süreçler sonucu ortaya çıkmış ve çeşitli dönüşümler geçirerek varlıklarını sürdürmekte olan halk kütüphaneleri isemerkezi idareye bağlı olarak hizmetlerini yürütmektedirler. Yine de yerel yönetimler tarafından açılmış halk kütüphaneleri vardır.
  • Gerek bilgi evleri arasında gerekse bilgi evi kuran belediyeler arasında daha çok bilgi evi açma, daha çok üye sağlama gibi niceliksel konularda bir rekabet oluşmuştur. Merkezi idareye bağlı birer kamu kurumu olan halk kütüphaneleri arasında ise bu düzeyde bir rekabet gözlenmemektedir.
  • İnternet bağlantılı birkaç bilgisayar, küçük ölçekli bir kitaplık ve ders çalışma olanağı sağlayan, genelde bir sınıftan oluşan bilgi evleri mahalle merkezli açılmaktadır. Dolayısıyla bir ilçede 10’un üzerinde bilgi evine rastlamak mümkündür. Genelde müstakil binalara sahip olan ve dermeleri daha büyük olan halk kütüphaneleri il veya ilçe merkezli olarak açılmaktadır. Yine genelde ilçe halk kütüphanesi ve varsa buna bağlı bir şube kütüphanesi biçiminde örgütlenmelerine rağmen halen Türkiye’nin bazı ilçelerinde halk kütüphanesi yoktur.
  • Bilgi evlerinin kuruluşunda donanım ve tefrişat malzemeleri ile beraber personel için de ihaleye çıkılabildiği görülmüştür. Gerek hizmet alımı biçiminde gerçekleştirilen bu işlemler nedeniyle gerekse bilgi evlerinin çok daha küçük sistemler içermesi nedeniyle bilgi evlerinin kuruluş aşaması çok daha hızlı gerçekleşebilmektedir. Oysa arsa tahsisi, bina inşaası, donatım malzemelerinin temini, derme oluşturma, yetersiz bütçe ve uzman personel istihdamındaki güçlükler nedeniyle halk kütüphanelerinin kurulması, çok daha çetin bir süreç içermekte, bu nedenle yeni halk kütüphanelerinin kuruluşu son derece zor olmaktadır.
  • Bilgi evleri sosyal belediyecilik anlayışı ile kurgulanmış; çocukların zararlı alışkanlıklara yönelmelerini engellemek ve örgün eğitimlerini desteklemek amacıyla kurulmuşlardır. Halk kütüphaneleri ise bilginin toplumsallaştırılması anlayışı çerçevesinde, bilgi kaynaklarını korumak, düzenlemek ve topluma sunmak ve yaşam boyu eğitimi desteklemek amacıyla kurulmuşlardır.
  • Bilgi evlerinde verilen hizmetlerin büyük bölümü halk kütüphanelerinin işlevleri arasında yer almaktadır. Sadece örgün eğitimi uzman öğretmenler eşliğinde desteklemek temel kütüphanecilik hizmetlerinden değildir, ancak bu durum halk kütüphanelerinin bu konuda inisiyatif ve önlem almasına engel değildir.
  • İdari açıdan bir belediyeye bağlı olan bilgi evleri, çok daha etkili biçimde yönetilebilirken, merkezi idareye bağlı olmalarına rağmen taşra teşkilatı sayılması nedeniyle halk kütüphanelerinin yönetim süreçlerinde çeşitli aksamalar ve belirsizlikler yaşanabilmekte, bu da verimliliği düşürmektedir.

Çalışma kapsamında önerilerimiz şunlardır:

  • Bilgi evleri kuruluş, işleyiş ve denetleme prosedürlerinin ivedilikle oluşturulması gerekmektedir.
  • Bilgi evleri Personel ve Hizmet Standartları’nın ortaya konulması gerekmektedir.
  • Bilgi evlerinin sayısı arttırılmalıdır.
  • Bilgi evlerinde Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü mezunları da görev yapmalıdır. Bu yeni istihdam alanı için Türk Kütüphaneciler Derneği veya Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümleri girişimlerde bulunmalıdırlar.
  • Bilgi evlerindeki personelin niteliğini ölçecek araştırmalar yapılmalıdır.
  • Bilgi evlerindeki personelin niteliğini yükseltecek ve bilgilerini güncelleyecek hizmet içi eğitimler planlanmalı ve uygulanmalıdır.
  • Bilgi evlerini birbirlerine bağlayacak elektronik ağlar oluşturulmalıdır.
  • Bilgi evleri arasında bilgi ve deneyimlerin paylaşılacağı akademik ve kültürel etkinlikler gerçekleştirilmedir.
  • Bilgi evleri arası işbirliği sağlanmalıdır.
  • Bilgi evleri-halk kütüphaneleri arasında işbirliği modelleri geliştirilmelidir.
  • Türk Kütüphaneciler Derneği veya Blgi ve Belge Yönetimi Bölümleri, bilgi okuryazarlığı, derme geliştirme, temel kütüphanecilik hizmetleri konularında eğitimler vermelidirler.

Yeni bir hizmet türü olarak karşımıza çıkan ve gittikçe yaygınlaşacağı tahmin edilen bilgi evleri, içeriğinde barındırdığı bilgi hizmetleri bağlamında bilgi ve belge yönetiminin alanına girmektedir. Bu nedenle kütüphaneciler bilgi evlerine ilgi göstermeli, bilgi evleri konusu çeşitli çalışmalarla desteklenmelidirler.

Türk Kütüphaneciliği Dergisi’nde yayınlanan bu araştırmanın tam metine erişmek için aşağıdaki linki tıklayınız.

Karadeniz, Ş. (2017). Yeni bir bilgi ve öğrenme merkezi olarak bilgi evleri. Türk Kütüphaneciliği, 31 (1), 90-104.