Mesajlar Etiketlendi ‘okul kütüphaneleri’

Milli Kütüphanemizin salonlarından yararlanmak isteyen öğrencilerin  karşılaştığı yoğunluk, kütüphanecilik camiasında en çok gündeme gelen, biz kütüphanecilere en çok şikayet edilen ve Milli Kütüphane yöneticilerimizin ise kamuoyuna en çok açıklama yapmak zorunda kaldıkları konulardan biri.

Milli Kütüphaneler bir ülkede yayınlanan kültür ürünlerini eksiksiz derleyip gelecek kuşaklara kültür mirası olarak taşıyabilmek amacıyla kurulmuş, tıpkı devlet arşivleri gibi son derece özel kurumlardır. Bu nedenle hizmet ilkeleri üniversite, okul veya halk kütüphanelerinden farklıdır. Nasıl ki bir öğrenci ders çalışmak için devlet arşivlerine serbestçe giremiyorsa Milli Kütüphane’nin de benzer kuralları vardır. Örneğin Fransız Milli Kütüphanesi’nde araştırma yapmak için 3 ay öncesinden randevu almak gerektiği söylenmekte.

Milli Kütüphanemiz en başta ulusal ve her şeyden önce bir araştırma kütüphanesidir. Buna rağmen toplumumuzun gereksinimleri gözönüne alınarak, hizmet kuralları zamanla öğrenciler lehine biraz esnetilmiş. Ancak okuyucu salonlarının, özellikle bazı sınavlar öncesinde, okuyucu taleplerini karşılamakta zorlanması nedeniyle akademik çalışma yapanların sıkıntı yaşamaması için de tedbirler alınmıştır.

Aslında temel sorun her gruptaki öğrencilerin özellikle ders çalışabilecekleri, aydınlık, sıcak, sessiz ve güvenli, internet erişimi olan mekanların şehirdeki yetersizliğidir. Sadece öğrencilerin ders çalışabilecekleri bu tür mekanları sağlamak, açıkçası, doğrudan kütüphanelerin görevi de değildir. Ama yine de biz kütüphaneciler, kapsamında bilgi-bilgilenme olan her tür gereksinimi karşılayabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Diğer bir sorun okul kütüphanelerinin, üniversite kütüphanelerinin ve halk kütüphanelerinin gereksinim karşısında yetersiz kalması. Dolayısıyla bu durum Ankara’daki kullanıcıları, zorunlu olarak geniş okuma salonlarına sahip olan Milli Kütüphane’ye yönlendirmekte.

Özet olarak, Milli Kütüphanemiz bütün dünyada olduğu gibi, sadece araştırmacılara hizmet vermelidir elbette. Ancak şehirdeki diğer kütüphane türleri, özellikle ders çalışma alanları açısından yetersiz kaldığı için, Milli Kütüphane araştırmacıların yanı sıra öğrencilerin de taleplerine yanıt vermeye çalışıyor. Yoğunluk ondan kaynaklanıyor.

Özellikle büyükşehirlerdeki halk ve okul kütüphanesi sayısının -uygun büyüklükte fiziki mekanlara sahip olmak kaydıyla- çoğaltılması öğrencilere alternatif mekanlar sağlayacaktır. Ancak bina, personel, bütçe, koleksiyon gibi bütün unsurları tam, yeni bir kütüphane kurmanın ne denli güç bir süreç gerektirdiği bilinen bir gerçektir. Bunun yerine sorunun çözümünü öncelikle yerel yönetimlerde aramalıyız diye düşünüyorum.

Belediyeler, sosyal belediyecilik anlayışı çerçevesinde eğitim, sanat, kültür gibi üst yapı kuruluşlarına geçmiş yıllara oranla daha çok destek vermeye başladılar. Belediye kütüphaneleri, kent arşivleri, bilgi evleri kuruluyor. O halde belediyeler kendi yörelerindeki öğrencilerin ders çalışma gereksinimlerini karşılayacak, uygun fiziki özelliklere sahip mekanlar oluşturabilirler. Belki belediyeler için bu, vatandaşa sunulan yeni bir hizmet türü haline bile gelebilir.